Kitabın başlığında kullandığım "GAZİ" kelimesi, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi olarak hukuk alanında yaratmak istediğimiz "Gazi Hukuk Mektebi" teşkiline yönelikti. Kitabım bu amaçla yayınlanan üçüncü kitaptır. Hedefimizi gerçekleş–tirirsek bu bizler için büyük bir iftihar kaynağı olacaktır. Ayrıca bu hareket ülkemizde gerçekleşen ilk "Hukuk Mektebinin" doğmasına vesile olacaktır.
5411 sayılı Bankacılık Kanunu muhtevası bakımından kanaatımızca bir tepki kanunu olarak görülmektedir. Bu sebepten de bir çok maddesinin yürürlükteki Anayasa'mızla bağdaştığını savunmak oldukça zordur. Kanun, mevcut muhtevasını koruduğu sürece kanaatımızca Türk Sermayadarları açısından bankacılık yapmak oldukça zor olacaktır. Diğer taraftan kanunun var olan bazı maddeleri yalnız Türk Sermayadarlarına uygulanma imkanına haizdir. Aynı maddelerin, bankaların "yabancı sermaye ortaklarına" uygulanmasının imkansız olduğu görüşünü taşımaktayız. Tüm bu hususları ilgi maddeleri yorumlarken açık olarak belirtmeyi görev kabul ettik. Bu davranışımız kötü niyetle olmayan uyarı mahiyetinde bir davranıştır. Ülkemizde bankaların tamamen yabancılaşma tehlikesinin dikkaten uzak tutulmaması gerektiği görüşündeyiz.
Şüphesiz, ülkemiz bankalarının yabancılaşması, yani yabancı sermayenin kontrolünde olması, milli ekonomi için faydalı olacağını savunmanın, gerçeklerle fazla bağdaşmadığı görüşündeyiz. (Önsöz)