İnsan, varoluşunun bilincine ulaşabilen tek canlıdır. İnsan olabilmenin temel referansı da bu bilinç düzeyine ulaşabilme ve bu şuuru geliştirebilmedir. Bu anlamda her insanın en önemli görevi, sadece kendisinde var olan, daha önce başka birinde var olmamış ve bundan sonra da başka birinde kesinlikle varolmayacak olan benzersiz, eşsiz potansiyelini ifade ederek insanlar içindeki özelliğini vurgulayabilmesi; kültürüne katkıda bulunabilmesidir. Böyle bir bilinç düzeyi; bu kitabın karakteristiğini belirginleştirmektedir.
"Yeryüzünde söylenmedik bir söz yoktur" klişesi, dünyaya gelen her bireyin belli bir sosyal/kültürel çevre içerisinde paradigmasını oluşturacağı, buna göre gözlemlerde bulunacağı ve düşünce üreteceği realitesini gölgeleyememektedir. Sözün şekli ise; "Meyhaneyi görenler her biri bir halini söyler / Dünya'ya boş vermişler onun gönül açıcılığını anlatır, sofu çekilmezliğini", misali "hikayenin
başka anlatımını oluşturacaktır.