5711 sayılı Kanunla değişik yeni Kat Mülkiyeti Kanununun gerekçesinde de vurgulandığı üzere; toplu yapıda zorunlu olarak kamuya bırakılmış yol, park, ortak yer ve tesisleri olan birden çok yapının farklı parseller üzerinde inşa edilmesi sonucunu getirmiştir. Tek parsel esası üzerinden düzenlenmiş bulunan kat mülkiyeti rejimi, farklı parseller üzerinde inşa edilmiş, ortak yer ve tesisleriyle birbirleriyle bağlantılı birden çok yapının sayıları yüzlerle, bazen binlerle ölçülen bağımsız bölümün uygulamada mülkiyet, yönetim, ortak gider gibi konularda ortaya çıkardığı sorunlara cevap verecek çözümleri kapsamamaktadır.
Bu nedenle toplu yapı uygulamasının ortaya çıkardığı çok yönlü sorunların çözümlenmesi, bu gün gelinen noktada, Kat Mülkiyeti Kanununda yeni ve belli ölçüde ayrıntılı düzenlemelere yer verilmesini zorunlu kılmaktadır.Gerçekten de 5711 sayılı Kanunla 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda yapılan değişiklikte sözü edilen Kanuna Dokuzuncu Bölüm olarak Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler konulmuş ve sorun gereğinden fazla ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.
Yeni ve biraz da karışık muğlak olarak yapılan bu düzenlemenin dışında kalan yani 5711 sayılı Yasa ile öngörülen kuralların herhangi bir nedenle oluşturulamayan ve yönetim planı gerçekleştirilemeyen ya da Yasanın buyurduğu şekil ve esasta yapılamayan sitelerin yönetimi ve bundan doğan sorunlar, eskiden olduğu gibi genel hükümlere ve kat malikleri arasındaki sözleşme hükümleri gereğince çözümlenecektir. Bu nedenle ikinci kitap da bu kısma ayrılmıştır.