En köklü vergi uygulamalarından birisi olan emlak vergisi, servet üzerinden alınan vergilerin en yaygın olanını oluşturmaktadır. Servet üzerinden alınmasından dolayı daha adil bir vergi uygulaması olarak varlığını sürdürmektedir.
Osmanlı'dan günümüzde emlak vergisi yaygın ve değişik uygulama alanlarına sahip olarak varlığını korudu. Varlık vergisi faciası ise adil ve hakkaniyete uygun olmayan bir vergilendirme yönteminin, toplumda nasıl hasarlar yarattığını göstermesi açısından, tarihimizin ve vergi sistemimizin önemli sayfala-rından birini oluşturmaktadır.
Emlak Vergisi; bina, arsa ve arazi üzerinden alınan vergilerden oluşuyor. Emlak vergisi ile ilgili düzenleme ve mevzuat Maliye Bakanlığı tarafından saptanırken, belediyeler eliyle uygulanmaktadır. Emlak vergisi, merkezi yönetimin kurallarını belirlediği, yerel yönetimin tahakkuk ve tahsilat işlemini gerçekleştirdiği önemli bir vergileme alanıdır. Yerel yönetimlerin en temel gelir kalemlerini oluşturan emlak vergisi, yerel yönetimler için hayati öneme haiz bir özellik arz etmektedir. En temel gelir kaynağıdır.
Uygulamada Emlak vergisi ile ilgili çeşitli tereddütlerle karşılaşmaktayız. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Fatih Acar ve Vergi Başmüfettişi Dr. Fazıl Aydın tarafından hazırlanan Emlak Vergisi Rehberi, uygulamacılara yol gösterecek nitelikte olup, yaşanan tereddütlerde başvurulacak kaynak bir çalışma niteliğindedir.