Kişilerin suç işlemeyi kazanç kaynağı olarak görmesiyle birlikte suçtan kaynaklanan malvarlığı değerleri adli ve ekonomik düzene zarar vermeye başlamıştır. Elde edilen menfaatin kaynağının meşru gösterilmesi ve bu durumdan kamu otoritelerinin haberdar olmaması için suç gelirleri, aklama yöntemlerinden biri ile ekonomiye dahil edilmektedir, işte bu suç gelirlerinin yasallaştırıl¬maya çalışılması 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 282 nci maddesi ile suç olarak düzenlenmiş ve bu eylemleri gerçekleştirenlerin cezalandırılacağı öngörülmüştür. Bu hüküm esas alınarak hazırlanan çalışmamız iki bölüm ve sonuç kısmından oluşmaktadır.
Çalışmayı ikinci baskıya hazırladığımız süreçte TCK'nın 282 nci maddesindeki suçla benzer suçlar kapsamında incelediğimiz 5549 s.lı "Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun"da çok sayıda değişiklik olmuş, özellikle 14.4.2016 t. ve 6704 s.lı Kanun ve 27.12.2020 t. ve 7262 s.lı Kanun'la aklama suçuna ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. İkinci bölümde bu değişiklikler esas alınarak çalışmamız güncellenmiştir. Yine burada, aklama suçuyla korunan hukuki değer ve suçun unsurları ayrı ayrı incelenmektedir. Bu bölümde son olarak, aklama fiillerinin işlenmesine iştirak etmeksizin, suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerlerini satın alma, kabul etme, bulundurma veya kullanma suçu (TCK m. 282/2) hakkında bilgi verilmektedir. Sonuç kısmında ise konunun genel hatlarıyla değerlendirilmesi ve suç gelirlerinin aklanmasıyla daha etkin bir mücadele için yapılması gerekenlere ilişkin görüşler yer almaktadır.