Kuruluşunun üzerinden 90 yıl geçtiği halde Türkiye Cumhuriyeti’nin hâlâ niye demokratikleşemediği, hangi sorunlarda tıkandığı, nasıl demokratikleşebileceği ve bu konuda iç dinamiklerinin niye bu kadar zayıf olduğu sorularıyla karşı karşıyayız.
Bu kitap, işte bu sorunlar yumağıyla uğraşıyor. Türk siyasetinin temel kırılma konuları üzerinden demokratikleşebilme olanaklarını araştırıyor. Demokrasinin, padişahlık, halifelik, darbecilik gibi kendinden menkul iktidarlara karşı seçimle sınırlı bir rejim olmadığını gösteriyor. Demokratikleşme basıncını dayanılmaz bir ağırlık olarak algılayıp etkisizleştirmeye çalışan devlet geleneğini sorguluyor.