Yaşadığımız şehir içinde barındığımız mimari ortam, radyo, televizyon, her türlü teknoloji ürünü eşya, canlı bir canavar haline gelmiş de, hayatımızı neredeyse onlar idare ediyor; ruhumuz bu anlamsız girdapların arasında şekilleniyor.
Her halde insanlığı pasifize olmaya mahkum haline getiren ve hatta mahkum eden bu “teorik çarpıklık”ın behemahal bir sonunun gelmesi gerekmektedir. İnsana saygı duymayan ve adeta insana olan itimadını yitirmiş bu yeni versiyon İslâmcılığın temel çıkmazı, insan ve toplumla düşüncenin sıhrî bağlarını koparmakta toplanıyor.
Çünkü değişerek devam eden, kendisini sürekli yeniden kuran; ümizsizliğe sevk eden; işte onun tarih içinde kazandığı normların dejenerasyonu oluyor. Dr. Necmettin TÜRİNAY, bu değişimi aile ve toplum odaklı bir değerlendirmeye tabi tutuyor.