Silahlı çatışmaların doğası gereği insanları evlerinden ayrılmaya ve göçe zorladığı bilinmektedir. Bununla birlikte, silahlı çatışma ve şiddetten kaçan kişilerin, sırf bu sebeple mülteci statüsüne sahip olup olmadıkları ya da hangi şartlar altında mülteci statüsüne sahip oldukları tartışmalıdır. İç savaşlar başta olmak üzere silahlı çatışmalardan kaçarak bir başka devletin ülkesine geçen ve mülteci statüsü arayışına giren bu kişilerin talebi, 1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Durumuna İlişkin Cenevre Sözleşmesi hükümlerine göre mülteci olmadıkları gerekçesiyle çoğunlukla devletler tarafından reddedilmektedir.
Sorunun çözümüne ilişkin hukuki çerçeveyi ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada, bahse konu Sözleşme etrafında somutlaşan uluslararası koruma rejimi incelenmekte ve oluşan koruma boşluğunun giderilmesine yönelik alternatif uygulamalar ve çözüm önerileri üzerinde durulmaktadır.
(Tanıtım Bülteninden)