Yazılı basın, radyo ve televizyon ile başlayan kitle iletişim faaliyetlerine, internetin ve internete bağlı olarak sosyal medyanın eklenmesiyle kişilik haklarına karşı çeşitli ihlaller ortaya çıkmıştır. Bu ihlallere yönelik yapılan hukuki düzenlemeler ise, özellikle son yıllarda görülmeye başlayan bazı yeni ihlal çeşitlerine karşı hem ulusal hem de uluslararası hukuk sistemlerinde yetersiz kalmaya başlamıştır. Bu durumda, kitle iletişim araçları ile kişilik hakkı ihlale uğrayan kişilerin hangi başvuru yollarını kullanmaları gerektiği hususunda karışıklıklar ve uygulamada sorunlar ortaya çıkmıştır.
Bu çalışmanın hazırlanmasındaki amaç, kitle iletişim faaliyetlerini geçmiş ve güncel örnekleri ile incelemek, bu faaliyetler aracılığıyla yapılabilecek kişilik haklarına saldırıları saptamak ve söz konusu ihlaller karşısında güncel hukuk normları çerçevesinde başvurulabilecek yollar hususunda bilgi vermektir.
(Tanıtım Bülteninden)