Bu çalışmada devlet aklı; kavramsal anlamının ve gelişiminin ortaya koyulmasının ardından esas olarak Türk devletli yaşam tecrübesinin ve derin hafızasının bir dışa vurumu olan milli egemenlik olarak ele alınmaktadır. Dünden devralınan mirasın yarına aktarılabilmesi için bugün, Batı'nın kullandığı kavram ve kaynakları onların istediği gibi ve onların yararına olarak değil, tarihimizin ışığında bir gelecek var edebilmek, medeniyete kendi siyasal kültür birikimimizle katkı sunabilmek için anlamalı ve anlamlandırmalıyız.