"Suç hukukunda "hiç kimse düşüncesinden (cogito) dolayı cezalandırılamaz" (cogitationis poenam nemo patitur). Kısaca, hiç kimse ve hiçbir güç, bu arada hukuk, insanın beyninin ve yüreğinin içine giremez. Ulpianus'un bu ilkesi iki bin yılını doldurmuştur. Bu yüzden uygar dünyada suç ve suç yargılama hukukunun "cogito alanı"yla asla ilgilenmediği, pozitivistlerin de aynı görüşte olduğu, Eski TCY'nin kaynağı olan 1889 tarihli İtalyan CY'nin 1887 Zanardelli Raporu'nda suç hukukunun insanların iç dünyalarıyla uğraşmadığı vurgulanarak belirtilmiştir. Bu konu, günümüzde özünde suç hukukunun sıradan bir konusudur. Çünkü çağcıl suç hukuku, "fiil suç hukuku"dur, Hitler'in Nazi Almanyası'nda ve Stalin'in Komünist Rusyası'nda görülen "fail ceza hukuku" değildir."
Sami Selçuk
Suç Hukuku Dogmatiği ve/ya Grameri adlı bu yapıt beş kitaptan oluşmaktadır. Suç Hukuku Dogmatiği ve/ya Grameri - Giriş adını taşıyan ilk kitapta, suç hukukunun varlık nedeni ve bilim dünyasındaki yeri üzerinde durulmaktadır. Suçbilim başlığını taşıyan ikinci kitapta suçun başlıca nedenleri; üçüncü kitapta suçları önlemek için başvurulan yöntemler, yani suç politikası; bu dördüncü kitapta suç olgusuna yaklaşımlar ve suç genel kuramı; beşinci ve son kitapta ise, suç yargılama süreci hukuku ele alınmaktadır.