Selçuklu sanatı, özel olarak süslemeler üzerine yapılan araştırmalar şunu gösterdi ki; ayrıntılı biçim çözümlemeleri yanında şekil ve motiflerin "anlam boyutu" ortaya konulmadıkça bir yere varmamız mümkün değildir. Çünkü ortaçağ süsleme anlayışı içinde, hem Budizm ve İslam tarikatları, hem de totemizm ve avcı-göçebe toplum yapısının inançları birlikte kaynaşıyorlar. Bunlara eklenen Anadolu yorumu ise Selçuklu kimliğini öne sürüyor.
Türk sanatının kavranabilmesi için ikonografi yönteminin tek başına geçerli olamayacağı açıktır. O halde bu yöntemin sınırlarını aşarak, daha özel anlatım dillerini de çözmek durumundayız.
Bu kitapla, son 20 yıl içinde bu alanda yapılan tartışmalar gündeme getirilirken, son bölümde sunulan geniş bir bibliyografya ile daha yeni araştırmalara yol açmak istenmiş.