Nasrettin Hoca'nın toplumsal belleğimize kazandırdığı "Eşeğini sağlam kazığa bağla!" felsefesinin aksine Türkiye'de çoğu işteki felsefemiz olan "Kervanı yolda düzelim. " ya da "Hele yola bir çıkalım, gerisi nasıl olsa gelir. " gerçekte bize ne kadar fayda sağlar?. . . Afrika'ya açılıyoruz fakat yüzdüğümüz derinlik, "ülkenin (politik-tarihsel-kültürel-dinsel) ederi"nin altında. Bunun önemli bir nedeni; Türkiye'de Uluslararası İlişkiler alanında dünya bölgeleri çalışmalarının oldukça yetersiz durumda olması. Öğrencilerimiz-işadamlarımız Latin Amerika veya Doğu Asya okumalarını genelde İngilizce literatürde gerçekleştirebilmektedir. Dünya İnsani Gelişmişlik Endeksinde veya devlet ekonomisinde ülke adına gelişme olacaksa, dünya bilinmelidir; dünya bilinmeliyse, akademisyenler olarak görevler ifa edilmelidir. Sevindirici olan, dünyada Afrika kıtasına yönelik yükselen akademik ilgi ivmesi, son yıllarda Türkiye'de de gözlemlenebilmektedir; ortaya çıkan yayınların sayısı bu çerçevede bir delildir. Örneğin bu kitap serisi, 1 iken 5 olmuştur. Dünyaya bakalım çünkü dünyaya bakmak, aslında kendimizin iç organlarının röntgenini çekmektir, nefes almaktır, gelişmektir.
(Tanıtım Bülteninden)