İnsan haklarına saygı ve demokratik işleyişe dair pozitif algıya sahip toplumun, yaşam kalitesi daha yüksek ve daha mutlu insanlardan oluştuğu birçok çalışmayla ortaya konulmuştur. Ülkedeki demokratik kurumlara yönelik algı, bireylerin mutluluğunu etkiler. İnsan haklarının korunduğu, demokrasinin sunduğu imkânlardan faydalanabilen ve kendini gerçekleştirme imkânın sağladığı ülkelerde yaşayanların hayattan duydukları memnuniyet ortalamanın üstündedir. "Yaşadıkları hayat ile ilgili daha fazla kontrole ve seçme hakkına sahip olan bireylerin" daha mutlu oldukları belirtilmektedir. Kendisini gerçekleştiren toplumların bu refah ve demokrasi seviyesine ulaşabildiklerini ifade etmek yanlış olmaz. Bu bağlamda KKTC halkı ve tüm kurumları, kişisel verilerin korunması hakkına ilişkin kontrolün bireyde olduğu, verilerinin geleceğini belirleme konusunda seçme hakkına sahip özgür bireyler olduğunun farkına varmalıdırlar.
Çalışmayla ulaşılmak istenen nihai hedef, kişisel veri kavramı ve öneminin altını çizerek ilk etapta KKTC uygulamasına kişisel verilerin korunması hakkını tanıtmak, hakka ilişkin toplumdaki yavaş uyanışı canlandırmak ve farkındalığı arttırmaktır. Bu ideali gerçekleştirmek adına, en azından bilimsel bir çalışmayla 2007'den bu yana yürürlükte olan Kişisel Verilerin Korunması Yasası'nın Avrupa Birliği mevzuatıyla uyumu konusunda katkı sağlanmaya çalışılmış.
(Girişten)