Faydacı düşüncenin kurucusu Jeremy Bentham, şartlardan bağımsız şekilde hak sahibi olunamayacağını savunurken insan hakları kavramına da karşı çıkmıştır. Doğru ve yanlışı belirlemede yegane aracın fayda hesabı olduğunu ve hukukun da bu hesaba uyarlığı sağlaması gerektiğini ifade eden faydacı düşünce ile geleneksel insan hakları teorileri arasında, özellikle bu bağlamda, anlaşılabilir bir gerilim vardır. Ancak hukuk teorileri arasındaki bu gerilim, faydacı düşüncenin insan hakları yargılamasına etkisine engel değildir. İşbu çalışmada, ölçülülük testinin AİHM yargılamasına faydacı bir karakter kattığı tezi işlenmiştir.