Medeni usul hukukunda, kural olarak taraflarca getirilme ilkesi geçerli olmakta; dava malzemesi olan vakıaları ve delilleri tarafların mahkemeye sunmaları gerekmektedir. Tarafların getirdikleri dava malzemesi ışığında hukuk kurallarını uygulama ve hakkaniyete uygun bir karar verme görevi ise, hakime ait olmaktadır. Medeni usul hukukunun amacı, sübjektif hakların gerçekleştirilmesi olduğundan, hakkı ihlal edilen veya ihlal edilme tehlikesi altına bulunan tarafın haklarının himaye edilmesi için yargı organları nezdinde hukuki korunma talep etmesi üzerine, yargı organı önüne gelen uyuşmazlığı çözmek zorundadır. Hakim, söz konusu talebi inceleyip gerekli yargılama faaliyetini gerçekleştirecek ve hükmünü verecektir. Bu çerçevede, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 33. maddesinde hakimin Türk Hukuku'nu re'sen uygulayacağı belirtilmiş; ilgili hükmün paralelinde, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 2. maddesinin 1. fıkrasında hakimin Türk kanunlar ihtilafı kurallarını ve bu kurallara göre yetkili olan yabancı hukuku re'sen uygulayacağı düzenlenmiş.
(Tanıtım Bülteninden)