"Hukukta Madde ve Form Dikotomisi" başlığını taşıyan çalışmanın çıkış noktası esasen hukukta usul ve esas gibi çok tanıdık bir düaliteye dayanmaktadır. Gerek avukat olarak çeşitli adliyelerdeki tecrübelerim gerek akademisyen olarak fakültede diğer akademisyenlerin ve öğrencilerin ehemmiyet verdiği konulara ilişkin gözlemlerim, hukukta usulün ya da formalitelerin neden bu kadar önemli olduğu konusunu sorunsallaştırmama vesile olmuş, hukukun usul ve esası üzerine yürütülen fikri faaliyet, usul ve esas probleminin hukuktaki teknik ayrımın sınırlarını aşıp temel bir felsefi probleme dayandığını, bu problemin de ontolojideki madde ve form düalitesiyle ilgili olduğunu göstermiştir. İşte bu saatten sonra, tüm bilimsel problemlere paradigma gözlülüğüyle bakılması teorisine benzer şekilde, sadece hukuktaki değil, yaşam dünyasındaki bütün meselelerin madde form düalitesiyle alakalı olduğu görülmüştür. Bu sebeple, konuyla doğrudan ya da dolaylı olarak bağlantılı pek çok görüş ve felsefi akım incelenmiş, doktrinsel birikim madde ve form süzgecinden geçirilerek hukukta madde ve form düalitesi ve bu ikili arasındaki ilişki incelenmiştir.