Yirmi birinci yüzyılda bilgi teknolojisi hayatımızın tüm alanlarını kapsayacak şekilde hızla gelişmektedir. Bu teknolojiler, bir yandan fırsatlar yaratırken, diğer yandan da birçok tehditler ortaya çıkarmaktadır. Siber eylemler ve ülkelerin altyapılarına karşı saldırılar da bu tehditlere dahildir. Söz konusu siber eylemler, devletlerin milli güvenliğine karşı en ciddi tehditleri oluşturmaktadır. Bu saldırılar, en az riskle, ekonomik ve kolay bir şekilde, başka ülkelere en fazla tehlikeyi yaratabilmektedir.
Bu çalışmanın amacı, siber eylemin, siber terörizm ve saldırı eylemi oluşturup oluşturmadığı ve saldırı durumunda meşru müdafaa hakkının uygulanabilirliği incelenmektir. Bu kapsamda ilk olarak, siber eylemler terörizm teşkil eder mi? sorusuna cevap aranmaktadır. Buna ilişkin siber eylemin tanımı, etkisi ve çeşitleri, siber terörizmin tanımı incelenmiştir. İkinci olarak, siber terörizmin uluslararası bir suç olup olmadığı tartışılmaktadır. Bu kapsamda, öncelikle terörizmin uluslararası bir suç olup olmadığı üzerinde durulmakta, daha sonra ise, siber terörizm Uluslararası Ceza Mahkemesini kuran Roma Statüsü çerçevesinde değerlendirilmektedir. Son olarak ise, devletler veya devlet-dışı aktörler tarafından yapılan siber eylemlerden dolayı belli bir devletin sorumlu tutulabileceği konusu tartışılmaktadır.