Bu kitapta, sıklıkla bahsedileceği gibi, Anayasamızda tanımlanan sosyal hukuk devletinin gereği olarak dezavantajlı gruplara tanınan imkânlar bir haktır bir lütuf değildir. Bu çerçevede bir hakkın kullanımı aslında başvuruyu gerektirmeksizin doğrudan ilgililerine yapılmalıdır. Ancak bugüne değin gerekli bilgi sistemleri kurulamadığı için hakların kullanımı başvuru esasına göre yürütülmekte ve haberdar ya da muktedir olmadığı için başvuruda bulunmayan pek çok hak sahibi bu haklardan yararlanamamaktadır. Özetle bu çalışma, kamuda yürüttüğüm bürokratik hayatımda yukarıda anılan tespitlerimin verdiği hüzünle engelli vatandaşlarımıza olan bir görev duygusuyla kaleme alınmıştır.