"Dil kirlenmesi" çerçevesinde dile getirilen yargılar ne kadar doğru? Dili yanlışlardan ve yabancı öğelerden arındırmak mümkün mü? Sadece "doğru ve güzel" kullanımlarla işleyen, sadece yerli malzemeyle kullanılan bir dil var mı? Gerçekten de dil eğitiminin yetersizliğinden; anadili bilinci, sevgisi, vb. eksikliğinden mi yanlış yapıyoruz? Kaldı ki, yabancı terimler kullanma ve "dil yanlışı" yapma o kadar da kötü şeyler mi? Dahası, bu olgular gerçekten de dilin sorunları mı, yoksa aslında bizim "sorun" haline getirdiğimiz doğal dilsel gerçeklikler mi?
Bu çalışma, "dil kirlenmesi"ni akademik bir inceleme konusu yaparak dilbilimsel bir bakışla ele alıyor ve dile ilişkin yaygın değer yargılarını bu sorulara ve ilgili başka sorulara cevaplar arayarak sorguluyor.