Tefecilik suçu Türk Hukuku'nda ilk olarak 2279 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Kanunu'nda tanımlanmış. Daha sonra 90 sayılı KHK da ve nihayet 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m. 241'de yeniden düzenlenmiştir. Çalışmanın temel esasını da TCK m. 241 hükmü oluşturmaktadır. Bu kapsamda tefecilik suçunun unsurları doktrin ve uygulamadaki tartışmalı hususlara da değinilmek suretiyle suç teorisine uygun bir şekilde incelenmiş. Bununla birlikte 2279 sayılı Kanun ve 90 sayılı KHK kapsamında tefecilik suçunun nasıl düzenlendiği hususuna da değinilmiş.
Tefecilik suçu temelinde faiz konusunu barındırmaktadır. Ancak her türlü faiz alacağı tefecilik suçu kapsamında değerlendirilemez. Çalışmada genel itibariyle kanunların cevaz verdiği faiz alacağı ile tefecilik suçunun özünü oluşturan faiz arasındaki fark ortaya konulmaya çalışılmış. Bununla birlikte tefecilik suçunun özel hukukla da bağlantısı bulunmaktadır. Bu nedenle çalışmada tefeciliğin faiz, aşırı yararlanma, ödünç sözleşmesi gibi özel hukukla bağlantılı olan kavramlarla arasındaki ilişkiye özellikle değinilmiştir.
Çalışmada genel olarak suçun unsurlarına ilişkin tartışmalı noktalar doktrinde yer alan görüşler ve Yargıtay uygulamaları göz önüne alınarak verilmiş. Bununla birlikte tartışmalı bazı noktalarda bir takım çözüm önerilerinde de bulunulmuş.
(Önsözden)