Kamusal alandaki bu hızlı dönüşüm Anayasada yapılan köklü değişikliklerle anayasal düzenin, özellikle kamu yönetiminin içinde yer aldığı yürütme gücünün de yapısal olarak değişmesi ve Başkanlık sistemine devredilmesi ile beraber yeni bir ivme kazanmıştır. Bu devir sırasında birçok kamu kurum ve kuruluşu kapatılmış veya eski düzeninden kopartılarak baştan ihdas edilmiştir. Bu aşamadan sonra yapılan düzenlemeler ise ontolojik ve semantik olarak reform başlığı altında da incelenemeyecek bir kimlik kazanmıştır. Artık Türk kamu yönetiminde geleneksel olarak tanımlanabilecek veya geleneklerini sürdürebilen tek bir kurum kalmadığı, bütün yönetim bilgi ve birikiminin erozyona uğradığı argümanı güçlü bir iddia olarak karşımızdadır. . Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü, Bomonti İlaç Fabrikası, DPT, Et ve Balık Kurumu örneklerinde olduğu gibi kapatılan kamu kurum ve kuruluşlarının bir bölümünün eksikliği hemen hissedilmiştir. Askeri eğitim kurumları, TODAİE, Maliye Bakanlığı, DPB gibi diğerlerinde yaşanan erozyonun sonuçlarının ise yakın bir gelecekte ortaya çıkacağı düşünülmektedir.
Bu kitap yöntemsel olarak reformlar ve sistem değişikliği nedeniyle kapatılan, kimliği, gelenekleri ve isimleri değiştirilen kamu kurum ve kuruluşlarının analizi üzerinden, Türk kamu yönetiminde yaşanan bu erozyonu tespit etmeyi amaçlamaktadır.
Kitabımız yönetim bilimi/kamu yönetimi alanında çalışan akademisyenlerden oluşan bir ekip tarafından bu iddianın temellendirilmesine yönelik bulguları ortaya koyma iddiasıyla hazırlanmış olup, bu alanda yapılacak daha ileri çalışmalar için de bir patika açmayı hedeflemektedir.