Teknolojik becerilere giderek daha çok dayalı hale gelen açık ve bütünleşmiş bir dünyada firmaların rekabet gücü yanında, üniversitelerden ekonomik gelişmeyi teşvik etmede artan bir rol almaları isteniyor. Üniversiteler eğitim aktarmanın ötesinde bugün artık endüstriyel olarak değerli olan beceriler, yenilikler ve girişimcilik kaynakları olarak görülüyorlar. Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler üniversitelerin büyümeyi teşvik edici bu potansiyelini gerçekleştirmeyi öncelikleri haline getirdiler, bu durum eşgüdümlü politika çalışmaları gerektiren bir stratejidir.
“Kitabın temel amacı geniş olarak ulusal yenilik dizgeleri bağlamında üniversitelerin rolünü incelemektir. Kitap daha belirgin biçimde de ulusal düzeyde başlayan ve alt ulusal düzeylere uzanan, yerel olduğu kadar bölgesel politika konularıyla ilgileniyor; üniversite yönetişimi konularını da ele alıyor.
Kitabın önemli bir gücü Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya’nın çoğunu, yükselen devler olan Çin, Hindistan ve aynı zamanda son 15 yılın kasvetli ekonomik performansından çıkmakta olan Japonya’yı kapsayan çok geniş bir literatür olarak yararlı bir okur kılavuzu sağlıyor olmasıdır.
Kitap 21. yüzyılın bilgi ekonomilerinde ana bir kurumdan yararlanmak isteyen farklı ülkelerin yürüttüğü çeşitli yaklaşımlar arasındaki başkalıkları da yakalıyor. Dolayısıyla önümüzdeki on yıllarda üniversitelerin ekonomik büyümeye yapacakları olası katkılarla ilgilenen herkese sayısız giriş noktası sağlıyor.”