Ekonomik büyümenin kayıp halkası olarak tanımlanan sosyal sermaye, yalnızca bireyler arası ilişkilerin bir yansıması değil, aynı zamanda kurumsal yapılar ve kamu kesimi etkililiğiyle şekillenen kritik bir unsurdur.
Bu çalışma, sosyal sermayenin ekonomik büyüme üzerindeki rolünü kurumsal iktisat perspektifiyle inceleyerek literatürdeki önemli bir boşluğu doldurmayı hedeflemektedir. 120 ülkeye ait geniş bir veri setiyle yapılan analizler, kamu kesimi etkililiği ve büyüklüğünün, sosyal sermayenin ekonomik büyüme üzerindeki etkisini nasıl şekillendirdiğini ortaya koymaktadır.
Çalışma, gelişmiş, yükselen ve düşük gelirli ekonomilerde sosyal sermayenin etkilerinin rejimsel farklılıklarına dikkat çekerek, büyüme ve kalkınma politikalarına yönelik yenilikçi bir çerçeve sunmaktadır. Bu eser, kurumsal iktisadın ekonomideki merkezi rolüne vurgu yaparak, büyüme literatürüne güçlü bir katkı sağlamaktadır.