Silahlı çatışmaların hukuki boyutunu düzenleyen İnsancıl Hukuk'un bu temel ilkelerinin kapsamları ve uygulamaları, şüphesiz sonraki hava operasyonları bakımından açıklayıcı ve yol gösterici olacaktır. Bu anlamda Devlet pratiği ve algısının evrensel normlarla ne ölçüde uyumlu olduğuna bakılması faydalıdır. Bu çalışma hava savaşına ilişkin uygulamaların, Dünya Savaşlarından günümüze farklılaşan devlet uygulamalarının incelenmesi, doktrindeki tartışmaların takip edilmesi neticesinde oluşturulmuş.
Silahlı Çatışmalar Hukuku'nu oluşturan Lahey Hukuku, Cenevre Hukuku ile sağlamlaştırılmaya çalışılmıştır. Hava gücünün kullanımına ilişkin ilk düzenlemeler de 20.yüzyılın ilk yarısında kaleme alınmış. Konu hakkında kaleme alınan ilk eserler, günümüzde hala tartışmalı olan noktaların, kuvvetin oluşum aşamasında dahi tartışmalı olduğunu göstermektedir. Bugün, ileri teknolojinin sunduğu imkânlara rağmen, aynı endişeler devam etmektedir. Bu sebeple erken dönemde konu hakkında çıkan ve tartışmalı olan hususlar öncelikle incelenmiş.
İnsanlı platformlardan insansız platformlara geçişin, savaş alanındaki etkisi, fiili ve hukuki koşullar dikkate alınarak bir değerlendirme yapılmaya çalışılmış. Bu hususlardaki kemikleşmiş algıyı kırabildiği ve eksiklikleri tamamlayabildiği ölçüde çalışma amacına ulaşmış olacaktır.
(Önsözden)