Anayasal bir hak olan kişisel verilerin korunması hakkının aslında kendisini en çok gösterdiği alan çalışma hayatıdır. Zira hem iş ilişkisi işçinin kişiliğine bağlı bir ilişkidir; hem de işveren mevzuattan ve iş sözleşmesinden kaynaklanan sebeplerle işçinin kişisel verilerini işlemek zorundadır.
Bu çalışmada iş sözleşmesinin kurulmasından önceki aşamadan başlanarak, iş ilişkisinin bitmesinden sonraki süreci de ele alacak şekilde iş ilişkisinde kişisel verilerin korunması konusu ele alınmıştır. Çalışmada bu konuya dair akla ilk gelen başlıklarla yetinilmemiş ve farklı içeriklere de yer verilmiştir.
Bu doğrultuda iş ilişkisinde Big Data uygulamaları, Assessment Center süreçleri, asıl işveren-alt işveren ilişkisi ile geçici iş ilişkisi bakımından değerlendirmeler, işyerinin ve iş sözleşmesinin devrinin kişisel verilerin korunması hakkına etkisi, özel nitelikli kişisel verilerin işlenmesi ve verilerin saklanma süresi konuları da ele alınmıştır. Ayrıca eserde Kurul kararlarına yer verilmiş, Kurum rehberlerinden faydalanılmış, Alman Hukukundaki durum incelenmiş ve mümkün olduğunca örnekli bir anlatım tercih edilmiştir.