Fırat Mollaer Yerliciliğin Retoriği'nde "bu ülke"yi düşünmenin hakim biçimlerini sorgularken toplumsal-siyasal meseleleri kültürel mevzulara indirgeyen kültür elciliğe güçlü bir eleştiri yöneltiyor.
Yerliciliğin ideolojik ve söylemsel kuruluşu üzerinde düşünmeye çağıran kitap, söz konusu sorulara ülke, toprak, ev, taşra, kahraman, mazi, kültür, din, rasyonalite ve diğer terimler aracılığıyla, toplumsal-siyasal kuramdan kültürel kurama, edebiyattan, sinema ve felsefeye mekik dokuyarak cevaplar arıyor.
Kitabın özgün savlarından biri "ideolog" ve "antropolog" tipi yerlicilik kavramları. Mollaer, yerliciliğin düşünsel kaynağı olarak Yahya Kemal'in düşüncelerini ele alırken, ideolog tipi yerliciliği Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç ve Cemil Meriç'ten, antropolog tipi yerliciliği ise Ahmet Hamdi Tanpınar'dan hareketle, kuramsal bir çözümlemeyle temellendiriyor.
Kitapta bu ülkeye dair egemen söylemlerin tartışılmasına Tanpınar, Yahya Kemal, Cemil Meriç ve Nuri Bilge Ceylan'ın yanı sıra Gaston Bachelard, Fredric Jameson, Ernst Renan ve Daryush Shayegan gibi yazar ve düşünürler de iştirak ediyor. Yazar bazen ironik bir dille bazense bir yurttaş ciddiyetiyle kültürelciliğe karşı eşit yurttaşlar olarak sorunları cesaretle önümüze koymayı öneriyor.
Yerliciliğin Retoriği yerliciliğin kültür savaşını körükleyerek kapattığı düşünce yollarını açma denemesi olarak da okunabilir.
(Tanıtım Bülteninden)