Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması kapsamındaki satım sözleşmeleri son zamanlarda sıkça yazılan konulardan. Konunun çeşitli bakımlardan yazılmasının birkaç önemli sebebi var. Bunlardan birincisi şüphesiz yeni bir hukuk kaynağı olması ve alanında meydana gelen hukuk ilişkilerine uygulanacak yeni bir kurallar manzumesi niteliği taşıması. Böylece satış sözleşmelerine uygulanacak hukukta yeknesaklaştırma sağlanıyor. Ancak, diğer yandan, Kıt'a Avrupası hukuk sistemi, Anglosakson sistemi veya diğer bir disiplin olması önem taşımaksızın bu sahada meydana gelen hukuk ilişkilerinin yeni kurallar manzumesi içinde düzenlenmesi büyük önem arz ediyor.
Dünyanın küçülmesi ve küreselleşmenin etkileri bunlar. Tabiatıyla sınırı aşan satışların tabi olduğu hukuk rejimi, başka ülkelerde bulunan kişilerle yapılan satış sözleşmelerinin düzenlenmesi büyük önem taşıyor.
Farklı hukuk ekollerini adil, anlaşılır, uygulanabilir bir forma dönüştürmek bir zorunluluk haline gelmişti. Bu amaçla, Kıt'a Avrupası'nın teorik akla dayalı ayrıntılı tasniflerinden ayrılan bir orta yol denemesi olarak Viyana Satış Sözleşmesi hükümlerinin önemi büyük. Bu meyanda, sözleşmeye aykırılık başlığı altında esaslı ihlal kavramı yanında Viyana Satış Sözleşmesinde Kıt'a Avrupası hukukunda ayıp olarak nitelendirilen hallere ilişkin mevcut kuralların uygulama alanı, hüküm ve sonuçları dikkate değer farklılıklar içermektedir.