Çalışmanın konusunu teşkil eden yargı bağışıklığı kurumu, uluslararası örgütlerin hukuki alanda sahip olduğu koruma rejiminin yalnızca bir yönünü teşkil eder. Bununla birlikte, gerek öğretide gerek uluslararası ve ulusal mahkemeler nezdinde ele alınma biçimi sebebiyle özellikli bir konuma sahiptir ve diğer ayrıcalık ve bağışıklıklara nazaran öncelikli bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitekim uluslararası örgütlerin kuruldukları günden bu yana söz konusu koruma rejiminin hedefi değişmemiştir. Ancak bu koruma rejiminin bir parçasını teşkil eden yargı bağışıklığı kurumunun uluslararası örgütleri koruma maksadını aşmak suretiyle bir sorumsuzluk rejimine kapı aralayıp aralamadığı sorusunun cevabı şüpheli hâle gelmiştir.
Söz konusu şüpheler uluslararası hukuk ve ulusal hukukun kesişen bir alanında görünüm kazanmaktadır. Bu sorun karşısında uluslararası örgütlerin yargı bağışıklığının hangi hâllerde bir problem hâlini aldığı sorusunun cevabının ve bu probleme ilişkin çözüm yollarının açıklığa kavuşturulması gereği doğmuştur. Bu amaç ışığında sorulara yanıt vermek, uluslararası örgütlerin ortaya çıkışındaki amaç, hâkim ilke, spesifik olarak yargı bağışıklığının usul hukukundaki rolü ve sonuçlan kapsamında bir araştırma yapmayı gerekli kılar.
Çalışmada, bu doğrultuda, öğretideki çalışmalara paralel olarak; problemin uluslararası hukuk ve ulusal hukuktaki yerinin doğru bir şekilde tespit edilebilmesi ve konu bütünlüğünün sağlanması bakımından uluslararası örgütlerin hukuki kişiliği konusu başlangıç noktası olarak belirlenmiştir. Zira uluslararası örgütlerin hukuki kişiliği konusu problemin akıbeti itibariyle de mantık gereği yargı bağışıklığından önce ele alınması gereken bir konudur.