Türkiye, stratejik Balkan ve Orta Doğu bölgeleri arasında bir geçiş noktası teşkil etmektedir. Buna rağmen, Türkiye’yi yakından ilgilendiren bu bölgelerle ilgili olarak ve Türk dış politikasına ışık tutacak nitelikte yapılan bölgesel incelemelerin sayısı fazla değildir.
Değerli meslekdaşım Dr. Oral Sander, Balkan Gelişmeleri ve Türkiye, 1945–1965 başlıklı çalışmasıyla, Türkiye’nin, aralarında geçiş noktası teşkil ettiği iki bölgeden birincisinin Türk dış politikası bakımından aydınlığa kavuşturulmasında, önemli bir adım atmış olmaktadır. İşte bu incelememizin amacı ise, Türkiye’yi yakından ilgilendiren diğer bölgedeki, yani Orta Doğudaki bilimsel araştırma eksikliğinin giderilmesine katkıda bulunabilmek olacaktır.
Orta Doğunun, günümüzün başlıca aktüel sorunu haline gelmiş bulunması, bu bölgenin bilimsel araştırma konusu yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Öte yandan, bölgenin Türkiye açısından özel önemi ise, incelediğimiz 1945–1970 döneminde, global plandaki Türk dış politikasının başlıca uygulama alanını teşkil etmesidir. Yani, Türkiye’nin Orta Doğuda izlediği politika, genel plândaki Türk dış politikasının başlıca göstergesi olmuştur denilebilir.
Bu incelememizde, Türkiye’nin Arap Orta Doğusuna karşı izlediği politikayı vermeğe çalıştık. Orta Doğu Arap ülkelerinin kendi iç gelişme ve ilişkilerini veya Türkiye’nin bu ülkelerle ikili ilişkilerini araştırmağa girişmedik. Amacımız, Türkiye’nin Arap Orta Doğusuna karşı izlediği politikanın, genel plândaki Türk dış politikası içindeki yerini ve gelişme seyrini tesbit etmek oldu.