Türkiye'nin ekonomik kalkınma faaliyeti son 200 yıllık bir maceradır. Osmanlı Türkiye'si 1838'den itibaren serbest ticaret, dış borç ve yabancı sermaye ile kalkınmayı denemiş, ancak başarılı olamamıştır. Üstelik ülke 1911–1922 yılları arasında devamlı harp halinde kalmıştır. Daha önce de iç kargaşalıklar, gayrimüslim azınlıklar sebebiyle sürdürülebilir bir ekonomik büyümeyi yakalayamamıştır.
Türkiye'nin 200 yıldır, cumhuriyetin 1923'ten beri, kalkınma sürecinin 87. yılında ülkemiz hangi aşamada ve seviyededir? Bir başka ifade ile sanayileşme ve kalkınmanın neresindeyiz? Yahut kalkınma yolunda aldığımız mesafe nedir? Bu akademik çalışma, bu soruya tarihi süreç içinde cevap aramak, hiç değilse Türkiye'nin kalkınma, büyüme ve istihdam sağlama gayretleri ve onun aşamalı dereceleri hakkında hükme varmak isteyenlere, akademisyenlere, siyaset yapıcılara gerekli malzemeyi vermek gayesiyle oldukça detaylı tutulmuş, mukayeseli analizlere yer verilmiştir.
Çalışma, Türkiye'nin ağır bir ekonomik, reel sektör ve işsizlik bunalımından geçmekte olduğu bir sırada yapılmıştır. Bu bunalımın ve daha önce de geçirilmiş olan krizlerin sebepleri, çalışmanın muhtelif bölümlerinde 1838–2010 yıllarını kapsayacak bir 171 yıllık dönem içinde üç ana bölüm halinde ele alınmıştır. Dördüncü bölümde ise 1838–2010 dönemi politik iktisat bağlamında, ithal ikamesi (1923–1979) ile neoliberal dönem (1980–2010) büyüme–işsizlik–borç stoku bakımından mukayese edilmiştir.