Vatandaşlık çok yönlü bir kavram olarak, bireyin hem hukukî bağlamda devletle kurduğu yasal ilişkiyi hem de kişinin toplumla kurduğu politik, sosyolojik ve ekonomik ilişkiler içerisindeki statüsünü ve varlığını göstermektedir. Bireyin kendisini tüm yönleri ile geliştirebilmesi, yaşadığı çevreyi ve toplumu tanıyabilmesi, karşılaştığı sorunlara düşünsel ve eylemsel olarak katılabilmesi, toplumda etkin ve yararlı bir rol oynayabilmesi ve bu amaçla sorumluluk üstlenebilmesi öncelikle öznesi olduğu devlet ile arasında kurulan hak ve yükümlülüklere dayalı vatandaşlığın anlaşılmasına bağlıdır. Bu nedenle vatandaşlık hem siyaset alanında hem de akademik dünyada gittikçe daha fazla önem verilen bir çalışma alanı haline gelmiştir. Özgürlük, siyasete katılan, protesto eden ve gerekirse hükümeti seçimle düşürebilen hareketli bir topluma ihtiyaç duyar. Böyle bir toplumun oluşabilmesi bireylerin vatandaşlık okuryazarlığına sahip olabilmesi ile mümkündür.
Bu çalışma, küreselleşme ve teknolojide yaşanan ilerlemeye paralel olarak bireylerin temel hak ve özgürlükleri ile yükümlülüklerine dayalı çokkültürlü bir toplum perspektifinde tanımlanan vatandaşlık anlayışının ve vatandaşlık okuryazarlığının önemini ortaya koymak ve Türkiye'de yaşayan bireylerin vatandaşlık okuryazarlığını tespit etmeye yönelik hazırlanmıştır.