Türkiye'de Futbol En Az Futboldur!

Türkiye'de spor bilimi ve bu alanla uğraşan spor bilimcileri; toplumsal yapımız içerisinde sporun nerede durduğu ve bu duruşun hangi yaklaşımların etkisi altında olduğunu sorgulamak durumundadırlar. Ayrıca spor bilimi ile devlet arasındaki ilişkiden, sporun içinde yer alan yasa dışı örgütlenmelere, teşvik priminden, sporun(futbolun) iktidarlar tarafından kullanılmasına kadar pek çok konuda öncü rol üstlenmeleri gerekmektedir. Yeni soruları ve cevapları olabilmeli, tüm bunların ötesinde toplumsal yaşantımızda sporun yerini sürekli olarak gündemde tutabilmelidirler. İşte bu ve buna benzer sorunlar nedeniyle Türkiye'de spor sosyolojisi özellikle futbol üzerinde yapılacak olan çalışmalar ülkeye ışık tutacak niteliktedir. Spor sosyolojisi, futbolun en genel dilidir ve henüz söz hakkını kullanmış değildir.

Bu kitapta yer alan yazıların ilk bölümünde futbola ilişkin yazıların yanı sıra bu bü¬yülü oyunun aktörlerini, ekonomik yapısını, milli takımı, dünya kupasını, süper ligi ve burada her geçen gün tuhaflaşan düşmanlık konu edilmeye çalışılmış, ikinci bölümde ise bu kez sporun/futbolun çocuk, gençlikle olan ilişkisinin yanı sıra siyasetle olan bağlantısını ve şiddete ilişkin yasal düzenlemelere ilişkin bakış açıları göz önüne getirilmeye gayret edilmiş. Sporu nasıl görmekte olduğumuza dair notlar ve spora ilişkin görüşlerde yine buraya eklenmiş. Ayrıca Türkiye'de futbolun cinsiyetçi bakış açısının oluşmasındaki etkilerine ilişkin yaşananlara örnek teşkil edebilecek olayları konu alan yazılar da yine buraya aktarılmış. Bu bölümün son kısmında ise alana ilişkin yayınlanmış yedi kitabın tanıtımı yer almaktadır.

(Önsözden)