Kanuni İdare İlkesi, tanımı ve sınırları belirgin gibi görünmesine rağmen, bir çok incelemeye konu olmaktadır. İdare uygulamasının, teorik esaslarla bağdaşmamasından kaynaklandığını düşündüğüm bu durum, kişi haklarının ihlal edilmesine yol açtığı için, kanuni idare ilkesinin üzerinde durulması ve tekrar tekrar incelenmesi zorunluluk halini almıştır.
Dr. Emre Akbulut, idare mahkemesi hakimi olarak, karşılaştığı uyuşmazlıklarda, kanuni idare ilkesinin nasıl uygulandığını görmekte ve nasıl uygulanması gerektiğini belirtmektedir. Bu sebeple doktora çalışması olarak bu konuyu ele almıştır.
Lisans ve yüksek lisans aşamalarındaki başarısını, doktora çalışmasında da görmekten mutluluk duyduğum Dr. Emre Akbulut, kanuni idare ilkesini, öncelikle idarenin kuruluşu, görev ve yetkilerinin düzenlenmesi boyutlarıyla incelemiştir.
Çalışmada, idari yargı denetiminin sınırı olarak Anayasa ve İYUK’nda zikredilen takdir yetkisi ve yerindelik denetimi kavramları da ele alınmıştır. Ayrıca idari yargı hakiminin hukuk yaratması ve bazı temel hukuk ilkelerinin yargısal denetimdeki yeri de incelenmektedir.
Kamu yararını gerçekleştirme iddiasındaki idare, yargı denetimini kendisine “ayak bağı” olarak görmektedir. İdarenin kuruluş ve işleyişinin temel esası olan kanuni idare ilkesinin, uygulanmasından kaynaklanan hukuki uyuşmazlıklar doğrultusunda incelenmesi, idare (idareci) bakımından da yararlı bir çalışmadır.