Gemi sahipleri bakımından gemilerinin güvenli limanlarda bulunması kadar durakladıkları limanlardan en iyi hizmeti alabilmelerini sağlayacak gemi acentelerinin varlığı da önem taşımaktadır. TTK'nın acentenin tanımına yer verdiği m. 102 f. 3, taşıma, deniz ticareti, sigorta, turizm gibi alanlara ilişkin özel düzenlemeler saklıdır, demek suretiyle gemi acentesine ilişkin özel düzenlemelerin yapılmasının önünü açmıştır. Türk hukukunda gemi acenteliğine ilişkin düzenleme kanun yerine gemi acenteleri hakkında çıkarılan yönetmeliklerle ve Gemi Acenteleri Ücret Tarifesi Tebliğ ile yapılmıştır. Bununla birlikte gemi acentelerine ilişkin birincil kaynak halen TTK'nın acentelik müessesesine ilişkin hükümleridir.
Çalışmada, TTK'da yer alan acentelik müessesesi ile gemi acenteliğine ilişkin düzenlemeler karşılaştırmalı olarak ele alınmaktadır. Bu bağlamda gemi acentesinin deniz ticareti sektöründe rol oynayan diğer aracılarla arasındaki benzerlikler ve farklılıklara da değinilmiştir. TTK'da düzenlenmiş olan acentelik müessesesinden farklı özelliklere sahip olan ve daha ziyade uygulama ile gelişen bir meslek olarak karşımıza çıkan gemi acentesinin vermiş olduğu acentelik hizmetleri ile müvekkilini temsilen yaptığı işlemlerden doğan sorumluluğu ayrıntılı olarak incelenmiştir.