"Bu eser alafrangayı aşağılamaya değil aksine onu yanlış anlaşılmaktan kurtarmaya hizmet edecektir. Daha doğrusu bu roman herhangi bir amaca hizmetten çok halkı güldürmek için yazılmıştır. (…) Meftun, Frenk hayranlığı hastalığına tutulmuş bir deli midir? Hayır. Göreceğiz ki o da değil. Bazı sınırlı zamanlarda akıllılık anları görülmesine bakılırsa seyrek nöbetli sıtma gibi aklı gelir gider takımdan olması pek mümkündür."
1901'de "Alafranga" adıyla tefrika edilirken sansürün hışmına uğrayarak yarım kalan roman, 1909'da Şıpsevdi adıyla yeniden doğar. Hüseyin Rahmi Batı özentisi tiplerin en meşhurlarından birini, Meftun'u yaratmış, üslubundaki yüksek mizahı ve felsefeyi bugünün okuruna tattırmayı bilmiştir. Şıpsevdi zamansız bir eserdir.