Gelecekte işlenmesi hedeflenen bir suçun işlenmesinin mümkün kılınması veya kolaylaştırılması amacıyla gerçekleştirilen davranışları ifade eden hazırlık hareketleri, ceza hukuku sistemlerinde kural olarak cezalandırılmamaktadır. Buna karşın, çeşitli hukuk sistemlerinde olduğu gibi Türk ceza hukukunda da bu kuralın pek çok istisnası bulunmakta olup bu istisnaların modern ceza hukukunda artmakta olduğu görülmektedir. Bu çalışma, Türk ceza hukukunda hazırlık hareketlerinin belirlenmesi için benimsenen yöntemi açıklamayı ve hazırlık hareketlerinin cezalandırılabilirliğinin Türk ceza hukukunun temel ilkelerine uygunluğunu, karşılaştırmalı hukukta ileri sürülen görüşleri de dikkate almak ve bu görüşlerin Türk hukukuna uygulanabilirliğini sınamak suretiyle değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda çalışmada öncelikle ceza hukukunda suça hazırlık hareketleri kavramının anlamı ile bu tür hareketlerin suçun icra hareketlerinden ayrılmasına dair görüşler incelenmiş ve hazırlık hareketlerinin özellikleri ortaya konmuştur. Bunun ardından Türk ceza hukukunun temel ilkeleri ve kabulleri çerçevesinde ceza sorumluluğu kapsamına alınabilecek bir hareketin sahip olması gereken nitelikler belirlenmiş, bu nitelikler ışığında hazırlık hareketlerinin cezalandırılmasının meşruiyeti Türk ve Alman literatüründe ileri sürülen temellendirme girişimleri değerlendirilmek suretiyle sorgulanmıştır. Son olarak, kendisi bir haksızlık meydana getirmeyen ve yalnızca gelecekte işlenebilecek bir suçu mümkün kılan veya kolaylaştıran hazırlık hareketlerinin cezalandırılmasının Türk ceza hukukunda mümkün olup olmadığı sorusuna cevap aranmıştır.