Geleneksel değerler çerçevesinde kadın olmanın bir gereği olarak görülen anneliğe geçiş, kadın için hamilelikle başlayan karmaşık, çelişkili duygu ve tutumları içerisinde barındıran ve birçok faktör tarafından etkilenerek kadının hayatında köklü değişikliklere neden olan bir süreç olarak ortaya çıkmaktadır. Kadın yaşamındaki bu devrim niteliğindeki rolün gereklilikleri sürekli yeniden inşa edilmektedir. Günümüz koşullarında annelik, yaşanılan ekonomik koşullardan da etkilenmiş ve tüketimle iç içe olan bir yapılanma sürecine girmiştir. Bu bağlamda annelerin en kıymetlileri olan çocukları için en iyisini tercih etme eğilimleri birçok sektör için anneleri hem potansiyel hem de sadık bir müşteri hâline getirmiştir. Annenin sosyal çevresi tarafından da körüklenen bu durum, anneleri çeşitli ürün ve hizmetleri, sorgulamadan, ürün ve hizmetlerin sahip olduğunu düşündükleri sosyal işlevlerine göre tüketmeye itmektedir. Tüketim toplumunda hakim olan bu tüketici eylemi tüketim konusu olan ürün ve hizmetlerin kullanım değerinden çok gösterge değerine göre tüketilmesine neden olmaktadır.
Bu kitapta; anne tüketici olarak, annelik ve çocuk ekseninde gerçekleştirilen kutlama/armağanlaşma ritüelleri ise bir tüketim nesnesi olarak ele alınmaktadır. Bu bağlamda babyshower kutlamalarının, hastane odası süslemelerinin, cinsiyet partilerinin, diş buğdayı organizasyonlarının, doğum günü kutlamalarının ve gelenekselden moderne gerçekleştirilen diğer uygulamaların hem anneliğin inşasına katkısı irdelenmiş hem de bu ritüellerin içerikleri çözümlenmiştir. Ayrıca kapitalizmin değişen yüzüne, kültür endüstrisine ve armağan ekonomisinin güncel görünümüne de vurgu yapılmış.
(Tanıtım Bülteninden)