Belki günün birinde, bugün ancak hayal edilen toplumsal cinsiyet sınırlarına çarpmadan var olabilen, eşit ve özgür bir insan tanımının yapılabildiği, düşünsel ve siyasi bir iklim oluşur. Ancak bu ortam gerçekleşene dek toplumsal cinsiyet kalıpları, bunların yarattığı eşitsizlikler, adaletsizlikler akademisyenlerin ilgi alanına girmeye devam edecektir.
Toplumsal Cinsiyet ve Hukuk serisinin temel amacı, bu sorunların hukuk cephesini ortaya çıkarmak ve tartışmaya açmaktır. Aynı zamanda hukukun çeşitli disiplinlerinde uzman kişilerin kendi alanlarındaki sorunlara bu eksende yaklaşımını ortaya koyabileceği bir platform hazırlamaktır. Bu bağlamda serinin üçüncü cildi de ceza hukukundan mülteci hukukuna, medeni hukuktan iş hukukuna pek çok alanda mevcut bilinegelenleri okuyucunun da eleştirisine açan geniş bir perspektif sunmayı hedeflemektedir.