Sayılı günler gerçekten çabuk geçiyor. Derginin bir sayısını baskıya gönderir göndermez, yeni sayı için çalışmalara başlıyoruz. Öncelikle, iletilen yazıların, genel yayın ilkelerimize uygun olup olmadığını göz önünde bulundurarak yayımlayabileceklerimizi seçiyoruz. Daha sonra, seçilen yazıları dikkatlice okuyoruz; gerektiğinde deneyimlerimiz doğrultusunda yazarlarımızla bağlantı kurup, gözden kaçma olasılığını da düşünerek hukuksal bir yanılma/yanıltma olmaması; yazıların daha “okunabilir” ve daha “anlaşılabilir” olması için, ince eleyip sık dokumaya çalışıyoruz. Son aşamada ise yayımlanacak yazılar, ilgili arkadaşlarımızca, olası yazım ve dizgi yanlışlarının giderilmesi için yeniden okunuyor. Bu “editöryel” çalışmada, yazıların “daha iyi” bir sunumu hep önde tutulmaktadır…
Her şey açık; Terazi’nin gerçek sahipleri, yazarlarımız ve okurlarımızdır. Biz, bir “zemin” oluşturmaya çalışıyoruz; tüm hukukçularımızın yazarak tartışabileceği bir zemin…Giderek yoğunlaşan tartışmalardan da anlaşılacağı üzere, metinleri değiştirmek yetmiyor; bir “hukuk kültürü”ne de gereksinim var.
Bu sayımızda, yine güncelliğini koruyan, korumayı da sürdüreceği anlaşılan CMK ve Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uygulamaları ağırlıkta. Ama güncelliğini hiç yitirmeyen, böyle giderse yitirmeyecek olan “yasama dokunulmazlığı”nı ele alan hakemli yazımızın da ilginizi çekeceğine inanıyoruz. Daha önceki sayılarımızda da karşılaştığınız, kısa ve güncel bir bilgi veren yazıları “bir görüş” ya da “bir bilgi” başlığı altında yayınlamaya devam ediyoruz.
Sizlerden iki isteğimiz var: a) Bir hukukçu olarak yaşadığınız sorunları bize iletiniz; çünkü önemli olan uygulamada ihtiyaç duyduğumuz konulardır. b) Meslek içi ya da dışı yayımlanan kitaplarınızı da gönderiniz; onları Dergimizde tanıtmak isteriz. (Önsöz'den)