Bu çalışmanın konusu, günümüzde ulaşılmış olan birikim itibariyle hukuki çoğulluğun almış olduğu görülen teorik ve pratik konusudur. Bu noktada çalışmanın başlığının neden "hukuki çoğulculuk" değil de, "hukuki çoğulluk" olarak seçildiğini açıklamak gereği var. Kavramların betimleyici ve normatif içerinden arasındaki nitelik farkına dikkat edilmelidir. Bunlardan ilki ilgili olgunun okunmasını ve tasvirini, diğeri onun değerlendirilmesini öne çıkarır. Bu fark saptanmadan yapılacak bir tartışmanın kavram kargaşasına düşmesi kaçınılmazdır.
Literatürde yazarların çoğunun bu farklılığın gözden kaçırılmasına neden olabilecek biçimde, her iki anlamı da ifade etmek üzere legal pluralism veya hukuki çoğulculuk kavramını kullandıkları sıklıkla görülüyor. Böyle yapılsa da, bazen ifadelerin betimleyici olduğunu, normatif bir anlam içermediğini ayrıca belirtmek gereği hissediliyor. Çalışmada, betimleyici anlam tercih edilinen "hukuki çoğulculuk derinlemesine anlatılarak literatürdeki bu alandaki bir boşluğu doldurmak amacıyla hazırlanmıştır.