Çalışma, tasarrufun iptali davasının bir kurum olarak incelenmesini değil, bu dava içerisinde ispat faaliyetinin gösterdiği özelliğin ortaya koyulmasını amaçlamaktadır. Çalışmanın birinci bölümü tasarrufun iptali davası ile ispat hukukuna ilişkin genel kavramlara ayrılmıştır. Çalışmanın temelde tasarrufun iptali davasında ispat faaliyetine ilişkin olması, bazı temel ispat hukuku kavramlarının da bu bölümde incelenmesini gerektirmiştir.
İkinci bölüm ise, tasarrufun iptali davasında ispatı gereken koşul vakıalara ayrılmıştır. Bu kapsamda öncelikle her bir iptal sebebi bakımından ortak koşul vakıalar belirlenmiş; takibin semeresiz kalması hali ise tasarrufun iptali davası bakımından taşıdığı önem ve gösterdiği özellik bakımından ayrıca incelenmiştir.
Üçüncü bölümde iptal davasıyla ilgili ve bağlantılı özel durumlarda ispata ilişkin olarak ortaya çıkabilecek özellikler açıklanmaya çalışılmıştır. Hukukun diğer dallarında (özellikle miras hukuku, ortaklıklar hukuku, eşya hukuku, aile hukuku ve iflas hukuku) iptal davasına benzer sonuçlar doğuran veya iptal davası ile doğrudan yarışabilecek dava türlerinin, ispat bakımından gösterdikleri özelliklere değinilmiştir. Yine bu bölümde, iptal davasının konusunu oluşturduğuna Yargıtay ve İsviçre Federal Mahkeme kararlarında sıklıkla rastlanan inançlı işlemlere de yer verilmiştir.