"Dış dünyanın insana sunduğu olaylar ve nesneler geçidi, özneldir; dolayısıyla yetersiz, eksik, önyargılı, belirsiz ve şaşırtıcı sonuçlara gebe kaba, sığ ve yüzeysel bir bilgidir. Comte'un anlatımıyla tanrıbilimsel (teolojik), metafizik evrelerden bilimsel evreye geçiş, temellerini Eski Yunan mucizesinde bulur ve uzun bir sürecin sonucudur. Bu yüzden bilim ve/ya felsefe, sürekli bir arayışın ve değerlendirmenin içinde olmuş; sürgit "doğru"nun ve "gerçe(kli)ğin ardından koşmuş; sorgulayıcı, düşünümlü olmuştur."
"Bilim, insanın gönencini sağlamak için yapılmış bir reçeteler bütününden büsbütün başka bir şeydir. Bilim, her şeyden önce doğruyu, gerçeği bulma istencidir, isteğidir." Her ikisinin de amacı, biyo-psişik bir bütün ve yeteneklerle donatılmış olan insanı kuşatan olguları, fenomenleri, varlıkları açıklamak ve insana iyi, yetkin bir yaşam sunmaktır. Ancak bu ortak amaç, bilim ve felsefenin, var olanı çeşitli alanlara bölerek aralarında bir işbölümü yapmalarını engellemez. Bu işbölümüyle birlikte bilim ve felsefe, birbirinden ayrılmaya, böylelikle başkalıklar yaşanmaya başlar."
Sami Selçuk
Suç Hukuku Dogmatiği ve/ya Grameri adlı bu yapıt beş kitaptan oluşmaktadır.
Suç Hukuku Dogmatiği ve/ya Grameri - Giriş adını taşıyan bu ilk kitapta, suç hukukunun varlık nedeni ve bilim dünyasındaki yeri üzerinde durulmaktadır. Suçbilim başlığını taşıyan ikinci kitapta suçun başlıca nedenleri; üçüncü kitapta suçları önlemek için başvurulan yöntemler, yani suç politikası; dördüncü kitapta suç olgusuna yaklaşımlar ve suç genel kuramı; beşinci ve son kitapta ise, suç yargılama süreci hukuku ele alınmaktadır.