Bu çalışmayı harekete geçiren şey, Türkiye’deki sosyal bilimler metodolojisi alanında, özellikle nitel veri analizinin neyi temsil ettiği ve nasıl yürütülmesi gerektiği konularında gerek kuramsal gerek pratik düzeyde ciddi bir boşluğun bulunmasıdır. Bu çalışmanın, söz konusu boşluğu doldurmada önemli bir katkı sağladığına ilişkin inancım sonsuzdur.
Çalışmanın bu anlamda yol gösterici bir örnek olma işlevinin ancak, araştırmacıların ilgilerine bağlı olarak tam anlamıyla gerçekleşebileceği bilinciyle dilerim ki, Türkiye’deki sosyal bilim camiasında gerekli etkileşime yol açar.