Med-Arb yönteminde ilk aşama olan arabuluculuk sürecinde tarafların sulh olamamaları halinde uyuşmazlık çözümü ikinci aşama olan tahkim yargılamasında devam eder. Her iki aşamada da aynı tarafsız üçüncü kişi görev almakta ve "arabulucu-hakem" olarak anılmaktadır. Aynı tarafsız üçüncü kişinin arabulucu şapkasını çıkararak hakem şapkasını giymesinin tarafsızlığını zedeleyebileceği, tarafları istemedikleri bir çözüme zorlayabileceği ve ilk aşamada öğrenilen gizli bilgilerin tahkim aşamasında verilecek kararı etkilemesi endişesi ileri sürülerek bu yöntem eleştirilmiştir. Bu sebeple de farklı Med-Arb modelleri öne sürülmüştür. Bu modeller farklı tarafsız üçüncü kişinin arabulucu-hakem olarak görev alması veya anılan uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin farklı kombinasyonlarla kullanılması ile oluşturulmuş-tur. Ancak farklı modellere ihtiyaç duyulmadan da belirli koşulların sağlanması ile bu sakıncaların önüne geçmek de mümkündür.
Öncelikle sınai mülkiyet uyuşmazlıklarının ayrı ayrı arabuluculuk ve tahkim yolları ile çözümünün elverişliliği, ardından da bu uyuşmazlıkların Med-Arb yöntemine elverişliliği incelenmiştir. Son olarak da sınai mülkiyet uyuşmazlıklarında Med-Arb yönteminin uygulanması, buna ilişkin öneri ve değerlendirmeler bulunmaktadır.