Kanun koyucu, TTK 1427'de sigorta ilişkisinin niteliğini dikkate alan muacceliyete ilişkin özel bir düzenleme getirmiştir.
Türk Borçlar Kanunu'na göre her borç kural olarak doğduğu anda muaccel hale gelir (TBK 90). Bu hükmü sigortacının tazminat ve bedel ödeme borcu bakımından uygulamak hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurabilecektir. Sigorta ettirenin, teminat altına alınan rizikonun gerçekleştiğini ispat etmesi, buna karşılık sigortacının da hangi tutarda sorumlu olduğunu ve kime karşı sorumlu olduğunu belirlemesi gerekir. Diğer taraftan hakkı engelleyen, ortadan kaldıran veya geciktiren hususların ispatı için sigortacıya imkan verilmelidir. Bu açıdan sigortacının ödeme borcunun doğması için onun tarafından gerekli araştırmaların yapılması gerekir. Bu araştırma imkanının tanınmaması sigortacının hak etmeyen kimselere veya hak edilmeyen miktarda ödeme yapması sonucunu doğuracaktır. Ancak diğer taraftan, uzayan, bir türlü sonuçlanmayan bir araştırmaysa, sigorta ettiren veya talebe yetkili başka kişilerin menfaatlerine zarar verecektir. Bu kimselerin bir an önce sigortacının yapacağı ödemeye kavuşma beklentileri olduğundan, yapılacak ödemenin gecikmesi hak sahiplerinin menfaatlerinin ciddi ölçüde zedelenmesine neden olacaktır.
Bu nedenle araştırmaların tamamlanması noktasında bir süre öngörülmüş, bunun yanı sıra, yine muacceliyetin gecikmesi nedeniyle sigorta ettiren ve diğer talep sahiplerinin menfaatlerinin korunması için sigortacı avans ödemekle yükümlü kılınmıştır. Tüm bu hususlar kitapta ayrıntılı olarak ve güncel yargı kararları ışığında incelenmiştir.