İbn Haldun, metafiziği dışlayan ya da metafiziğe kayıtsız kalan Batı'nın sekülerleşme modeline karşılık, bilimsel yöntem ve yaklaşımı da içeren yeni bir sekülerleşme modelini içinde barındırır gibidir. İbn Haldun'un bilim anlayışına yakından bakıldığında onda olguların pozitif bir kavranışı bulunmakla birlikte bilimsel ilke ve kurallara ilahi bir unsur eklemesi, onu egemen klasik sekülerleşme modelinden ayırmaktadır. Dolayısıyla Müslüman bir düşünür olarak İbn Haldun, ortaya koyduğu bilim anlayışı ve bu anlayışa bağlı kalarak yürüttüğü bilimsel faaliyetleriyle, çağdaş toplumlara alternatif bir sekülerleşme modeli sunabileceği düşünülmektedir.