1980 sonrası neoliberal politikalarla birlikte, Türkiye'de tüketim toplumu özellikleri yerleşmeye başlamıştır. Tüketim kültürünün benimsediği yaşam tarzlarını, medyada yaygın bir biçimde görmekteyiz. Medya, tüketim kültürünün belirlediği yaşam tarzı önerilerini, sıklıkla "sağlıklı" birey olmanın gereği olarak vermektedir. Gazetelerde bireyleri sağlıklı yaşam konusunda bilinçlendirmek üzere yazılmış sağlık içerikli metinlerde, bazı davranışlar kötülenirken, bazıları da yüceltilmektedir. Burada anlam okuyucudan okuyucuya değişse de yapılan eleştirel söylem analizleri ile tespit edilen, gerçekliğin sorunlu olduğudur. Bu nedenle popüler sağlık içerikli metinlerdeki söylemsel gerçekliğin sorgulanması gerekmektedir.
Bu kitapta yapılan analizlerle sağlık içerikli metinlerde verilen bilgilerin "healthism" eleştirisi ile sunumu mevcuttur. "Healthism", "sağlıklı yaşam" söylemi ile kapitalist düzenin meşrulaştırılması için yapay bir kültür oluşturmakta, medya da kapitalist sistemin kurallarına göre, oluşan bu yapay kültürü ticari faydaya dönüştürmektedir. Bu durum bireylerin sağlığını tehlikeye atabilme potansiyeline de sahiptir. Medyada sunulan sağlıklı yaşam tarzı önerilerinin altında, ticari kaygılar ve kârlılığın arttırılması bulunmaktadır. Bunu sağlamak için, yazılı metinlerde üretilen söylemlerle "healthism", tüketim nesnesine dönüşmekte ve kapitalist sisteme hizmet etmektedir.