Roma Hukuku'nun Kıta Avrupası Hukuku ve Kıta Avrupası Hukuku'nun bir parçasını oluşturan Türk Hukuku üzerindeki etkisi yadsınamayacak niteliktedir. Özel hukuka ilişkin birçok kurallar ve ilkeler tarihsel açıdan Roma Hukuku kaynaklıdır. Roma Hukuku'nun tarihsel öz niteliği, Türk Borçlar Kanunu'nda kabul edilen borç ilişkisi kaynaklarından birisi olan sebepsiz zenginleşme kurumunda da açık bir biçimde gözükmektedir. Roma Hukuku'nda sebepsiz zenginleşme kurumunun bağımsız bir borç kaynağı olarak kabul edilmemesi, Türk Hukuku'ndaki yansımalarını değersizleştirmemektedir. Zira Türk Hukuku'ndaki sebepsiz zenginleşmeye ilişkin genel çerçeve Roma condictiolar sistemine dayanmaktadır. İmparator Iustinianus döneminde kodifiye edilen Corpus Iuris Civilis'in klasik hukukun derlemesi niteliğine sahip olan Digesta metninin içerisinde çeşitli condictio türleri ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır.
Çalışmamızda ele aldığımız condictio türü, condictio causa data causa non secutadır. Açıklamalarımızın kapsamı condictio causa data causa non secutanm oluşum şartları, Roma Hukuku'ndaki uygulama alanları ve Roma Hukuku ile Kıta Avrupası Hukuku içerisindeki gelişim süreci olmakla birlikte bu condictio türünün Türk Borçlar Kanunu'ndaki gerçekleşmeyen sebebe dayanan zenginleşme türü ile karşılaştırmasının yapılmasıdır. Bu nedenle condictiolar sisteminin yalnızca ana hatlarından bahsedilmiştir. Özel ilgimiz ve araştırmalarımız, condictio causa data causa non secuta kapsamındadır. Türk Hukuku açısından yapmış olduğumuz açıklamalar ise condictio causa data causa non secuta ile gerçekleşmeyen sebebe dayanan zenginleşme ilişkisine dairdir.