Bilge Hanımın benden önce de yetiştirdiği pek çok öğrenci vardı. Zaman içerisinde öğrencilerini ve çalışmalarını duymuş ve öğrenmiştik; benden sonra da birçok kişinin yetişmesine yardımcı oldu, buna tanık olduk. Geriye dönüp baktığımızda, ben ve meslektaşlarım, her çalışma ve her sınav öncesi, kendisini nerede olursa olsun bulup aramayı kendimizde bir hak olarak gördük. Hiç de çekinmeden aradık. Problemlerin üstesinden geldik, sınavları tek tek atladık. İyi zamanlarda ve teşekkür konusunda ise çoğu zaman Bilge Hanıma biraz haksızlık yaptığımızı düşünmüşümdür. Bir gün bu teşekkürü toplu olarak yapma kararını alıp arkadaşlarla konuştuğumda herkes içtenlikle bu daveti kabul etti. Çoğumuz geç kalındığını bile düşünüyordu. Ancak Bilge Hamının, Türkiye ve Türkiye dışında yetiştirdiği o kadar çok öğrenci, tanıdığı o kadar çok akademisyen vardı ki, bir sınırlama yapmak gerekti. Sonunda bizler, doktora öğrencileri olarak kendisine bir armağan kitap hazırlamaya karar verdik.
Bu armağan kitap, bir Bilge Ercilasun okulu olarak düşünüldü. Kitaba sadece doktora öğrencilerinin yazıları alındı. Bilge Hanım yıllar boyunca, Hacettepe Üniversitesi ve Gazi Üniversitesinde Yüksek Lisans ve Doktora programlarında dersler verdi, tezler yönetti. Sayı çok kabarık olduğu için Yüksek Lisans tezleri armağan dışı tutuldu. Hocanın akademisyen çevresinden, dostları ve arkadaşlarından şimdilik yazı taleb edilmedi. Bu davetler, çıkartılacak ikinci bir armağan kitap için düşünüldü.